Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Dandini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
- Çiğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale
- Cebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- Kaşkariko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Oyun, Yalan
- Konuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Ajanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
- Mim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pandomima
- Başşehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht
- Balkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Güzel, Parlak, Sancı
- İlişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
- Pratikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamada
- Çıdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklim Göstermek, Sabretmek
- Gülgûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
- Yabanıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabani, İlkel
- Kişioğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Karşılaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Silsile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
- Süvari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlı, Eşkinci, Atlı Asker, Kaptan
- Hissedar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı
- Tenha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız, Kuytu, Tek, Yalnız
- İnsancıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, İnsanperver, Hümanist
- Dünürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür, Görücü
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- Mükâfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye
- Gelir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, İrat, Hasılat, Medahil, Varidat
- Kırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Kırkmak
- Latifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
- İlgililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensubiyet
- Bisturi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşter
- Ateşkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakışma, Mütareke
- Devinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- İsteme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza
- Mezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezlik
- Domuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınzır
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü