Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Alakalandırılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- Hayatağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Girişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Sarılmak, Tutmak, Teşebbüs Etmek
- Ehlileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî
- İhtiva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçerme, Kavrama
- Kösnümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak
- Mızıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
- Necdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik
- Trafik Magandası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otoş
- Gizlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Pazar Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekşembe Günü
- Girişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs
- Şişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
- Hahiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- Terazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Vezne
- Provokatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtıcı
- Takdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkışlamak
- Heveslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Duyultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayia
- Maraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Sayrılık, Hastalık, Bozukluk
- Maliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Muhabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
- Muhasebeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayman
- Sunucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdimci
- İzobar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşbasınç Eğrisi
- İlhak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Bağlama, Ekleme
- Özek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçan, Merkez, Yürek, Çekirdek
- Boylam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
- Saçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Neşretmek, Savurmak, Serpmek, Dağıtmak, Döknek, Yaymak
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
- Vurunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Zorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Külfet, Müşkül, Zahmet, Zorunluluk, Istırar
- Elem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Acı, Üzüntü, Dert, Keder
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü