Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İnanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş, İman, İtikat, Kanaat, Kanı, Emniyet, Öğreti
- Sitabilizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeleyici
- Edebiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncı, Yazınbilimci
- Uygar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Çağdaş, Medeni, Medenî
- Islah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Vızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak
- Tepeden İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Müşterek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak, Ortaklaşa, Bir, Birlikte, Beraber
- Bakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terk Etmek
- Yekta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Eşsiz
- Beğenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
- Peşlnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden, Önden
- Erişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- Elit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin
- Ejderha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Ejder, Büyük Yılan
- İsticvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu
- Afur Tafur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Töz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cevher, Kök, Temel
- Arak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ter
- Yalan Yanlış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Üstünkörü
- Siyaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasa, Politika
- Meridyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Plebisit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Kasem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Yemin
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Teadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Kıyın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
- Katılımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege
- Batmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Levent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Delmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Sakatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Eşantiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü