Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Yetiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Medeniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
- Başörtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
- Pervasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüretli, Korkusuz, Çekinmez, Sakınmaz
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
- Ateşperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecusi, Ateşe Tapan
- Sömürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Çürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Islah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Yaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirgen
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Öpüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Terminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar
- Anlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manalı, İmalı, Manidar, Mantıklı
- Kontekst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Çevre
- Kapkaranlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zifiri
- Mülki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Sıralama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanzim, Tertip
- Gül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiçek, Kızılgül
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Yandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- İşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atölye, Gömlek
- Müzeyyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş
- Maç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşma
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Memat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Göl Ayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Şevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, Neşe, Sevinç, Arzu, Sevgi
- Ciltçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücellit
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Düğürcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simit
- Ukmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Düşünmek, Paykamak
- Ebediyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
- Vasıtacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Tebrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
- Yarışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışma
- Pusarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puslu, Serap
- Öğlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü