Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çiroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Görevlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Göstermek
- Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
- Mürettiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizmenlik
- Menajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Turizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
- Deniz Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil
- Ehemmiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Yancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep, Kese, Cüzdan
- Kızarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Evvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, İlk, Kabak, Önce, Önceki
- Jenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak, Soy
- Kankırmızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün, Yaman
- Kul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Köle, Karavaş
- Çarpma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
- Verecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Ortaağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Eyalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra, Vilayet
- Kıyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cani
- İncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Yalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
- Başbakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvekil, Başnazır
- Biçim Birimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfem
- Şahsiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksiz
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Çanak Yalayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
- Esirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Sertleşmek
- Çöğüncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
- Lanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Dizgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılav
- Temsil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Gönlünü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Almak, Razı Salmak
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Yanaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Münharif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü