Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Hukuki Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
- Engelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Tripleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Amel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Edim, Fiil, Eylem
- Sincap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Sukut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşme
- Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Kuran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam-ı Kadim, Mushaf
- Konvertibl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgen
- Aktris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Görüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Hayalet, Manzara, Sahne
- Yağmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Endüstrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayileşmek
- Kefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
- Hısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Kohum, Dost
- Beyhude Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Sürüm Değeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rayiç
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Rikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
- Şok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- İade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Mastıçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öküzgözü
- İğtinam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Bezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Sersemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılamak
- Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
- Kırmızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
- İttihat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek
- Yakışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münasebetsiz, Ekşi, Müstehcen
- Zilli Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Sıvındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyi Etmek
- Ölçülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Teolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsel, Dinbilimsel
- Vekâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü