Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Zayi
- Eğitim Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Pedagoji
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Semer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
- Baltalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek
- Tehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
- Kahve Parası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Diploma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Abadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar, Kent, Mesken, Şehir, Şenlik
- Çabukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Güle Güle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
- Arsıulusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Hazır Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit
- Sukut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Kaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düdük, Tef
- Teselli Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avutmak
- Fiyakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakalı
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Kehle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Prodüktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik
- Sustalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı
- Blöf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Gelişememiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Nevaziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
- Telmih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıştırma, İham, İm, İşare, İmleme
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Denizköpüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle Taşı
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Tacizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirginlik
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Kuvvetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
- Aksi Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepki
- Ensiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar
- Atılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişken, Korkusuz, Cüretkâr, Acar
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- Kazançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi
- Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü