Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Miting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı, Gösteri
- Iskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat, Güzeşt
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Taşınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Nakil
- Müsait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Elverişli
- Chat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Dair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Güzel, İyi, Mahir, Yarar, Uygun, İşe Yatkın, Düzgün, Açık, Fasih
- Zehle Döken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet
- Delege kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murahhas, Elçi, Nümayende
- Lekelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Yer Kabuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
- Ayna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Kayın Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Telefon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Çınka
- Ahbapça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Debi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım
- Yapılageliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Tediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme
- Korkmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Raporlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Kaime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman
- Şehremini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye Başkanı
- Cumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Topluluk
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Münakaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak
- Sakınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur, Mehzur, Zerer, Çekingi, İhtirazı Kayıt
- İkicanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile
- Jupon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçetek
- Tutkun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak
- Dokunaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
- Sofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Diskur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Söylem, Nutuk
- Söz Konusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Edilen, Üzerinde Konuşulan, Bahis Konusu, Bahis Mevzusu, Mevzubahis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü