Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Otojestiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özyönetim
- Elbisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İstihlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim
- Cennet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aden, Uçmak, Behişt, Uçmağ
- Heybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
- Yasamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşride Bulunmak
- Huzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Işın Demeti
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
- Geceleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece, Gece Vakti
- Mutabık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
- Başbuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başkan, Lider, Reis
- Problem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesele, Sıkıntı, Sorun, Çözgü
- Revnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Göz Alıcılık
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Efkârlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
- Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Eritmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Şiniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçmek
- Rant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirim, Lüp
- Sıralama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanzim, Tertip
- Tekerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlamak
- Hitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenme, Müracaat, Aytama
- Nefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Hoş, Güzel, Kişilik, Çok Hoş, Oflaz
- Islak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Nemli, Yaş
- Yanaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Çalgılı Çağanaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Bozulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Küçük Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Dürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüm, Yuvalamak
- Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- Öpücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpme, Öpüş, Buse
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Kökler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- Kovuşturulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- İmza Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol Çekmek
- Kuzudişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt Dişi, Peynir Dişi
- Ekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
- Seciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Huy, Karakter, Yaradılış, Özyapı, Ira
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü