Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cennet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aden, Uçmak, Behişt, Uçmağ
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Tımarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delihane
- Zorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Külfet, Müşkül, Zahmet, Zorunluluk, Istırar
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
- Köpek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt
- Tekellüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Kırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Vira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız
- Iskat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka
- Yazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Muzipleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlaşmak
- Divane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Deli, Kaçık
- Ambulans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Efsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici, Büyülü, Sihirli
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Prensipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkeli
- Askeriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ordu
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Lambacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ampul
- Biberon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
- Duyarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anten
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Endazeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Şişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Karayandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devedikeni
- Hemencek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Terapi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltım, Tedavi
- Rezalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
- Emlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Taşınmazlar, Gayrimenkul
- Halas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
- Kim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ki
- Gönül Borçlusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
- Kaide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
- Prodüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcı, Üretici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü