Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Heybetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
- Makbere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Döngel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşmula
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Bürokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
- Bibliyografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Azat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Yürek Darlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Kavilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
- Yavaş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaşlamak
- Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, İsabet
- Kalamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazlık
- Oy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey, Avaz, Ses, Tavış
- Meblağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutar
- Riayetkâr Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Uyuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur
- Destur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Savulun, Müsaade
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Akva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli, Sağlam
- Çalışmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Yatmak
- Taharri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arama, Araştırma
- Telemekanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaktarım
- Şaklaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
- Piyasa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Gayritabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
- Gönül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek
- Bozulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Hayat Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşantı
- Al kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmızı, Kızıl, Aldatma, Düzen, Tuzak, Hile, Dek, Dolap
- Kargış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Telin, Lanet
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
- Çekik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü