Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Heybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
- Şadlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören
- Sürücülük Vesikası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Kadıntuzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıçalı
- Mağrur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük
- Monoton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Yeknesak, Sıradan
- Tağşiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Çevrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Meblağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutar
- Çizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Davranış, Tutum
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Merlanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezgit Balığı
- Hasislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintilik, Eli sıkılık
- Redaksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Hazırlama
- Mevcudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Tayf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Hayalet, Ruh
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Geçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Uyuşma, Maişet, Dolanma, Uyum
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Müslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Kanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- Yolkesen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harami
- Alakasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz
- Nevaziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
- Yıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Alışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Saten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
- Meteor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı, Ağma
- Barikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Duraksamadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Madde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Unsur, Özdek, Öğe, Husus, Öz, Şey, Nesne
- Çapraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Düğme, Fermuar
- Ayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Bilisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü