Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirim, Lüp
- Jeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- Raf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Yadsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
- Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Enli, Engin, Ferah, Çok, Gen, Koca, Rahat, Yaygın
- Bakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Sırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Harlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Köçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakkas, Rakkase
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Fukaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Güçsüzlük
- Zahmetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz, Çabasız, Kolay
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Görelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağıntı
- Leleklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
- Bakaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıntılar
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Zırnık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metelik, Sıçanotu, Arsenik
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Cilve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naz, Eda, İşve, Tecelli
- Aydınlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Sayılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut, Önemli, Belirli, Az Görünen, Sayılmış
- İstila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürünme, Basma, Kaplama, Salgın, Sarma, Ele Geçirme, Yayılma, Bürüme
- İfildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürpermek
- Ruhsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi
- Muzafferiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Sonra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri
- Kene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakırga
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
- Akaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Dren, Ark
- Kavrulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Şekerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürgüleme, Uyuklama
- Benibeşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Peşin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndül, Önce, Önceden, Önden
- Miyavıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyavlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü