Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kitapsaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Sabahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Revize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Büzüktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- İzdivaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Hasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Haslet, Hassa, Huy, Mizaç, Yaradılış, Fayda, Yarar
- Titiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Müşkülpesent
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Mülemma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca, Karma
- Kesinlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Barama Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Çekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Mualla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Ötmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- Otomatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Boylam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
- Miras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıt, Tereke
- Hüsnüniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek Temizliği, İyi Dilek, İyi Niyet
- Antlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele, Nişancı, Pakt
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Yenirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Zehretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
- Yaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islaklık
- Zırva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Boş Söylemek, Boşboğazlık, Cefengiyat, Boş, Anlamsız, Saçma Sapan
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Lekelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Kaçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Kapatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
- İmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Köken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü