Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Haslet, Hassa, Huy, Mizaç, Yaradılış, Fayda, Yarar
- Topal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Jeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
- Yötelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürmek
- Güvenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, İnanmak, İtibar Etmek, İtimat Etmek
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Arınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru
- Talan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Nakışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
- Yevmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelik, Vazife
- Barama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koza
- Renksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Melez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Karma, Hibrit, Karışık, Katışık, Kırık, Alaşman,
- Majör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli
- Geçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçiş, Transfer
- Sakatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Elektriklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Nüks Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Çalışarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilen
- Hayat Yoldaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Karı, Zevç
- Kifayetlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa
- Tamlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Falanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan
- Paramparça Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılmak
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Selis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı
- Adlı Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Yayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plato
- Sürdürümcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abone
- Mülahham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman
- İkircik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Şüphe, Tereddüt, İşkil, Kararsızlık
- İtfaiye Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfaiye
- Pekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
- Görgüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çakal, Hıyar, İlkel, Kabak, Tor, Yavan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü