Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Boylam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Ferahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlamak
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- İlgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Bağ, Dikkat, İlişik, İlişki, Nispet, Rabıta, Rağbet
- Ulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Ek, İlave, Katkı
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Değme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Her, Rastgele, Seçkin, Seçme, Temas
- İnanılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyetli, Muteber
- Âbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşevi, Gök, Mavi
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Empresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Fikir Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Sağlık Muayenesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene
- Buharlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Buğulaşmak, Tebahhur Etmek
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Tercüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen, Dilmaç, Tilmen, Çevirici
- İadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Hız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Güç, Hüküm, Sürat, Şiddet, Takat, Yol
- Kuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Ün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Nam, San, Ses, Şan, Şeref, Şöhret, Tavış
- Nitelikler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- Mum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şam
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Tansık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
- Outsider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışpaydaş
- Oynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Hareket Etmek, Karıştırmak, Kımıldamak
- Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Gerdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunluk, Gerdanbent
- Dayanılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müthiş
- Kespetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Dinmek
- Pir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İyice, İhtiyar, Koca, Adamakıllı,
- Müjdeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştucu, Öncü
- Refakatçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlikçi
- Hür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
- Yansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Fiilimünakis, İnikas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü