Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Müddeiumumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savcı
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
- Avaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Cüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Bacaksız, Bücür, Civciv
- Kara Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Yaraşır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Şayan, Uygun
- Gereğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Bedava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
- Kefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamin, Oğa
- Yapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Daraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar
- Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Yalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Alev, Basit, Bezeksiz, Çıplak, Dal, Düz, Süssüz, Burhan
- Çarçabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Hemencecik, Çabucak, Tez Elden
- Hırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Budala, Sersem
- Kompozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet
- Çarliston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun
- Servet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginlik, Varlık, Sermaye, Mal
- Asıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
- Çekinmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuzca, Pervasız
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Yavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit yavrusu, Sirke, Geveze, Yılışık Kimse
- Zahmetkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
- Mazbata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Mostra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermelik, Örnek, Örneklik, Numunelik
- Munis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Uygun, Uysal, Alışılan, Cana Yakın, Adamcıl
- Letafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Yumuşaklık, Güzellik, Hoşluk
- Aşağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret Etmek, Tenezzül Etmek, Tezellül Etmek, Boyamak
- Faksimile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
- Temsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Söz Gelişi, Temaşa, Oruntama, Tiyatro Oyunu
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Zanaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
- Askılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Çekyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe
- Âcizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü