Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Feshetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
- Oydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- Akıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Liderlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önderlik
- Toy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- Duyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Cinslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Mütekasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç
- Avunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Frijider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Yasmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek
- Mihmanhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otel
- Küçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokak
- Tapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Kuvvetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
- Pot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf, Hata, Sal, Şişlik, Büzülme, Kıvrım, Yanlışlık
- Tahvil Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek
- Sinagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havra
- Mağaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satım Evi, Dükkân, Salon
- Hitam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Bitim
- Ödemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek
- Yatıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Teskin Etmek
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Kudurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Paydaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
- Frigorifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutmalı, Soğutucu
- Feminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Ulema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilginler, Bilimciler
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Şvester kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşire, Kız Kardeş
- Hissedar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü