Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
- İş Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Hayâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
- Behre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Nasip, Pay
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Arkaüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırtüstü
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- Çapaçul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Kösnümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Bibliyografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Misilleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
- Poşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Huzursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Gergin, Karmakarışık, Rahatsız, Tedirgin
- Eneze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Zayıf
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
- Dövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Yarma
- Selim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst, Doğru, Kusursuz
- Müradif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Nanemolla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Beceriksiz, Dayanıksız
- Sarfiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcama(lar), Gider(ler), Masraf
- Düğümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Orantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Kanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü, Kanaatkar
- Hasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Haslet, Hassa, Huy, Mizaç, Yaradılış, Fayda, Yarar
- Metelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırnık
- Mübayenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Şahadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Geveze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Boşboğaz, Çaçaron, Lafazan, Zevzek, Çenesi Düşük
- Oyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkedilmek, Kazıklanmak
- Uğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Erozyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal
- Küçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokak
- Meşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orman
- Tırpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü