Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- Sevme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teveccüh
- Bedbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı
- Asli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
- Kayırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
- Eşleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senkronizasyon
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Devrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
- Şakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
- Ayça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilal, Alem
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Bezzaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezci, Manifaturacı
- Meyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset
- Ara Düzelten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Aktarılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir
- Eğik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmiş, Eğri, Meyilli, Mail, Şev
- Düğmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliklemek
- Mülayemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık
- Taksirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Yakalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Fihrist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, İçindekiler, Katalog
- Destur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Savulun, Müsaade
- Kayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Hafriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı
- Ansiklopedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgilik, Genbilik
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Dişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek, Isırmak
- Saklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Kahvedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Sağistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüsnüniyet
- İyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükün
- Çarpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Hızla Değmek, Başına Geçmek, Atmak, Çalmak, Çırpmak, Dövmek
- Aniden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Sarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Girişmek, Kucaklamak, Yapışmak, Dolamak, Ele Almak
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü