Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- İnşaatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcılık
- Varışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiyasetli
- Çobanyastığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Bestekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör
- İnandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkna
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Sıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
- İkircik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Şüphe, Tereddüt, İşkil, Kararsızlık
- Pulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş, Züğürt
- Ulusçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- Kinaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylama, Değinmece, İma, Kerçeme
- İffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref
- Playmaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun Kurucu
- Apiko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu, Hazır, Şık, Tetik
- Şaibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Güman, Hile, Kir, Kusur, Leke, Şüphe
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Hırçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Aksi, Sert, Ters
- Şereflendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlandırmak
- Ait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilendiren, İlişkin, İlişik, İlgili, Değgin
- Güzergâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak, Geçek, Gidiş Yolu, Yol Üstü, Yol Boyu, Geçek
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- Hafiflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlığı Azalmak, Kolaylaşmak, Şiddeti Azalmak, Azalmak, Rahatlamak
- Faziletsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
- Ünsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samit, Sessiz
- Efsunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyup Üflemek, Büyülemek, Büyü Yapmak
- Kontrol Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek, Ölçmek
- Yüz Sathı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Ölçümü
- Perşembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma Akşamı
- Peşin Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- Dallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündizme, Takvim
- Karma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Katışık, Yığma
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Asırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıllık
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Küsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- Müdafaaname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü