Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Ekoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi
- Fiyasko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarısızlık, İflas, Muvaffakiyetsizlik
- Korku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
- Müjgân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirpik
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Şartsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşulsuz
- Yön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Sendrom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, Sıkıntı
- Eksi Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
- Doğal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
- Değerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem Vermek, İtibar Etmek
- Lök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Battal; Macun, Lökün
- Nötralizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme
- Gerçeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
- Viranelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Bihakkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten
- Ümera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amirler, Buyurmanlar
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Muhataralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Ahiret Yolculuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Sevme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teveccüh
- Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
- Simsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu, Aracı, Tellal
- Eşgüdümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordine
- Yürek Darlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Cankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Haricen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan
- Yabanketeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytansaçı
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Lehçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan
- Beledi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Mahv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yok Olma
- Müstahkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkamlı, Berkem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü