Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Belginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarahat
- İmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Molla, Önder
- Output kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıktı
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Stepne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek Teker
- Sem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Müessir Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Usûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Süratlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Velevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velev
- Doğrudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Gıcırı Bükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Tavizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- İtila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelmek, Yükselmek
- Yalvaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resul, Peygamber
- Sürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Sürme, Tırkaz, Yuvak, Loğ
- Yolcu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Yayıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti, Şayia
- Gezelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek
- Tahıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hububat, Zahire
- Saymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Demek, Gitmek, Hürmet Etmek, Önemsemek, Sıralamak, Tanımak, Tutmak
- Mamafih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber
- Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp
- Lazım Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Taziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı, Taziye
- Habersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıksız
- Sevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
- Dümdüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Sade
- Muhakeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargılama, İrdeleme, Kıyaslama, Uslamlama
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- O Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öte
- Feda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adama
- Sıska kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Kuru, Zayıf, Kaknem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü