Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler

Bilgisayar Aşkı Büşra uzun

Onur bilgisayarda oyun oynamayı çok severdi. Annesi ve babası derslerine çalışmayacak diye bilgisayar başında çok zaman geçirmesini istemezlerdi. Onur ne olur babacığım biraz daha oyun oynayayım dediği zaman babası ödevlerini bitirdikten sonra oynayabilirsin diyordu. Ama saatlerce bilgisayar başında oyun oynayan Onur'a dersleri başında geçirdiği zaman, ödevleri bitmek bilmiyordu. Bir gün bu böyle olmayacak buna bir çare bulmalıyız dedi babası, birkaç gün sonra onur babasına babacıım ödevlerimi bitirdim bilgisayar oynayabilir miyim diye sordu babası şaşkın bir şekilde sordu oğlum ne çabuk bitirdin babacığım bazı teneffüslerde dışarı çıkmadım ödevlerimi yaptım dedi. Babası teneffüslerde bahçeye çıkıp biraz temiz hava almak gerekir dedi sonra derslerini iyi anlayamazsın bundan sonra ödevini evde yap dedi onur tamam babacığım dedi ve bilgisayarın başına oturdu onur ertesi günde akşam yemeğinden sonra ödevlerini yapmak için odasına gitti Ama yine kısa sürede babasının yanına geldi bilgisayarda oyun oynadı Oğlum ödevlerini yine çok çabuk yaptın dedi getir bakayım defterini kontrol edeceğim Onur odasına giderek defterlerini getirdi. Babacığım internetten yararlanarak ödevimi yaptım. Babası Onurun defterlerine baktı ödevleri eskisinden dahada güzel Aferin oğlum ödevlerini çok güzel yapmışsın dedi artık günler böyle geçiyordu onur ödevlerini daha kısa sürede yapıyordu Ama bir gün Onuru'un öğretmeni Onurun annesine telefon etti annesine Onur'un ders çalışmadığını notlarının çok kötü olduğunu söyledi Annesi şaşkın ve üzgün telefonu kapattı Akşam olup onur ve babası gelince Onur bu nasıl olur ödevlerine eskisinden daha güzel yapıyordun oğlum dedi onur utanarak Babacığım o ödevleri ben yapmıyordum diye mırıldandı Babası ya kim yapıyordu dedi Onur bizim komşumuzun oğlu murat varya işte o yapıyordu dedi bu nedenle o benim ödevlerimi yapıyor dedi bana verdiğiniz harçlıkları ben ona veriyorum dedi Babası onur yaz tatili gelinceye kadar seni bilgisayarın başında görmeyeceğim harçlıklarını da yarıya indiriyorum dedi Onur yaptığına çok pişman oldu O günden sonra yaz tatili gelene kadar bilgisayarda hiç oturmadı kendi kendine de bundan sonra hiç yalan söylememeye karar verdi Artık Onur öğretmenini sınıfta çok dikkatli dinliyor ödevlerini günü gününce yapıyordu aylar geçti karne günü geldi onur karnesini alınca çok sevindi çünkü bütün dersleri beşti Onur sevinçle eve geldi Annesi ve Babası eve gelince heyecanla karnesini onlara gösterdi Annesi ve babası hep bir ağızdan sana artık daha fazla güveniyoruz dedi.

İnatçı Hırsız Yusuf Emir GÖKSOY

Bir hırsız,hırsızlık yapmaya çalıştığı evi bekleyen köpeğe kızdı. Hırsız bir gece evi sakin ve sessiz gördü.Biraz zengince süslenmişti.Çite tırmanarak oraya yaklaştı.Ancak,kızgın kocaman bir köpek,evin duvarının içindeki yerinden ayrılarak hırsıza saldırdı.Adam duvardan atarak kendisini kurtardı.Yere çarptıktan sonra çok acı hissetti.Hırsız ikinci gece eve başka bir yerden atladı.Fakat köpek yine ona bütün gücü ile saldırdı.Hırsız üçüncü gün yer değiştirerek yine eve atladı.Azgın köpek , iki gece önce olduğu gibi yine onu gözetliyordu.Hırsız bu köpeğe karşı iyice kinlendi.Kendisi gibi inatçı hırsızlara,meydan okumaktan vazgeçmesi için, ona öyle bir ceza vermeliydi ki bu, bütün köpeklere ibret olmalıydı. Hırsız bu köpekten intikam almak için, kötü kalbini dolduran kinini, öfkesini almak için birçok vesile düşündü.Onu, ucunda ağır demir bulunan bir sopa ile dövmeyi, karnına hançer saplamayı,ona zehirli yemek vermeyi düşündü.Fakat... Hayır... Kötü hırsız gülümsedi.Ona,ölmeden önce uzun sürecek bir işkence yapacaktı.İyi bir et parçası getirdi,içine uzun ,keskin bir iğne koydu ve çitin arkasından köpeğe attı.O anda,evi duvarının arkasından geçmekte olan ev sahibi,et parçasını buldu.Ev sahibi,et parçasını ve içindeki iğneyi gördü.Öfkeli bir şekilde köpeğini eve aldı.Hırsız ses olmadığı için tırmandı ve atladı ayağına et parçasında ki iğne ayağına battı ve yere düştü evin sahibi onun sesini duydu ve polisi aradı.Polis hırsızı karakola götürdü.Ve hırsız sahibi kendi kazdığı kuyuya kendi düştü.

Çiftçi İle Oğulları dersimiz.com

Çiftçinin biri yaşlanmış. Kendisinden sonra oğullarının toprağını ekip biçmesini istemiş. Onları çağırmış, demiş ki:

 

"Evlatlarım, ben artık bu dünyadan gidiyorum. Bağın bir yerine bir şey gömdüm. Arayın bulursunuz."

 

Adamcağız ölmüş. Oğulları bir küp altın var sanıp bağı baştan başa kazmışlar. Ne altın çıkmış ne başka bir şey... Ama toprak iyi işlendiği için o sene çok ürün vermiş. Önceki yılın tam yüz katı üzüm almışlar.

 

Onlar hazine bulamamışlar. Ama çalışmanın insanlar için tükenmez bir hazine olduğunu anlamışlar.

 

Ezop Masalları

Küçük Boz Ayı Hikayeci

Bir gün ormanın derinliklerinde bir boz ayı ailesi yaşarmış. Bu ailenin küçük bir çocuğu varmış. Adı küçük boz ayıymış. Boz ayı çok yaramazmış hep başını belaya sokar, eve her zaman yaralı, üstü başı kir içinde gelirmiş. Bir gün küçük boz ayı eve yine yaralı gelmiş annesi artık dayanamamış ona kızmış. Küçük boz ayıya bir daha eve kirli bir halde ve yaralı bir halde gelmemesini söylemiş. Ertesi sabah küçük boz ayı dışarıya çıkmış. Ama küçük boz ayı insanların tuzağına takılmış, bağırmış ama ne çare kimse onu duymamış. Küçük boz ayı ağlamış bir daha evden uzağa gitmeyeceğim demiş. O sırada baba boz ayı eve gelmiş dışarıda insanların tuzaklarının olduğunu söylemiş anne boz ayı küçük boz ayının dışarıda olduğunu söylemiş. Baba boz ayı hemen gitmiş aramış aramış sonunda küçük boz ayıyı bulmuş. Eve gitmişler küçük boz ayı artık annesinin ve babasının sözünü dinlemiş.

Mısır Tarlasında Melek Aydın

Köyün birinde genç bir kız yalnız başına Mısır Tarlasında çalışırken, kolunu bir mısır kabuğu kesmiş. Kesik bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli bir kanama başlamış. Kızcağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayrılmış ve evine dönmüş. Ardından epey bir zaman geçmiş. Kızın yarası kapanmış ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bir karıcalanma hissi varmış. Kesiğin olduğu yerde. Durum böyle oluyunca, kızı doktora getirmişler. Doktor muane etmiş, ama bir şey bulamış. Kesiğin mikrop kapandığını, bunun sonucunda da deri altında ihitap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi kesip içindeki ihitabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri vurmasıyla kızın kolundan binlerce minik akrep dışarı sıçramış Tabii kız oracıkta kafayı yemiş! Meselelerin aslı sonradan anlaşılmış. Meğer Mısır Tarlasında kız baygılken, bir akrep kızın kesik koluna yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavrularını da yumurtalarından çıkmış ve kızın kolunda gelişmeye başlamış. Gerisinde mağlum işte, kızcağız hala akıl hastanesinde,

"Kolum şişti, kolum şişti" diye dolaşıyormuş...

Sinekler İle Bal Peteği İdris ÜŞÜR

Bir gün bir gurup sinek üzerinden bal damlayan bir bal peteği bulmuşlar Onu görür görmez de hiç düşünmeden bi raz bal yemek için peteğe doğru hızla uçmuşlar. Bal o kadar tatlıymış ki hepsini bitirene kadar yemeye devam etmişler. Bu arada sineklerin minik bacakları o şeker gibi bala yapışmış.Bal peteğine öylesine kuvvetli bir şekilde yapışmış kendilerini kurtarmaları imkansızmış.Bu hazinenin içinde boğulmak üzereyken şöyle bağırmışlar.

Hepimiz burada ölüp gideceğiz yazık bize. Bu lezzetli balı bir seferde yemek istediğimiz için buraya sıkışıp kaldık.Açgözlü davranmasaydık böyle olmazdı.

# Amatör Kısa Masallar Ekleyin

Diğer Sayfalar:
1 2 3 4 [5]6 7 8 9

Bu bölümde içerik olarak kısa olan masallar ve amatörce yazılmış masallar yer almaktadır. Amatör masallar (saçma da olsa) yazan kişileri teşvik amacıyla yayınlanmaktadır. Siz de yazdıklarınızı masal Amatör Kısa Masallar Ekle bölümünden yayına ekleyebilirsiniz.

Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler