Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler

Son Ders pelin bosnak

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir hikayeci nine varmış bu nineye gidelim de hikaye anlatsın hadi...

 

Bir gün bir peri gelir ve ülkede hiç kral olmayacağını bu köyün güzellikler içinde yaşayacağını söyler ama buna kimse inanmaz çünkü köy ve köy halkı gerçekten çok fakir insanlardır. Bu peri gider gelir, gelir gider fakat periye inanan olmaz şimdi peri bu olacakları güzel mi güzel bir kıza anlatır kız çok inançlıdır böyle şeylerin olacağına ve herkese inanacağı şekilde anlatır bu köyün kötü kalpli kralı Arfenus'da kötü kalpli çirkin yaşlı bir adamdır bu yaşlılık başına derttir!Oğlunu bu peri kızı ile evlendirmek isteyen kral hain planlara başvurur. Fakat bu kral hiç sevilmediği için hizmetkarı bile bu peri kızının harcanmasını istemezler! Peri kızı çok güzeldir ve birde sevdiği vardır ama bu peri kızını oğluyla evlendirmek isteyen Arfenus elinden geleni yapar ve peri kızını onun ailesini öldürmekle tehdit eder. Peri kızı kabul eder. Fakat mutsuz olan peri, şeker adında bir kızı arkadaş edinir. Bu şeker kralın küçük kızıdır onla konuşur kız vazgeçer kral ailesini öldürür! Şeker'e büyü yapılmıştır onu öldürmek isteyen başka ülkenin prensi onu ele geçirir. Kız sevdiğiyle evlendi ama ailesi yok oldu şimdi bütün gözler kızın üstündedir çünkü aile soyları tükeniyordu ailenin büyükleri anne ve baba artık yaşamıyor ve kardeşler bunu üzerine kral bütün köylüyü öldürür ve yaşamını devam ettirmek üzere oğluna bakar oğlu artık kıvranıyordur onu bir köylü vurmuştur fakat adam aldırış etmez çünkü o zaten gerçekten o kötü PERİYDİ!!

Adil Paylaştırma SEZER

Aslan, kurt ve tilki arkadaş olup avlanmaya çıkmışlar. Günün sonunda, bir öküz, bir keçi ve bir de tavşan avlayan kafadarlar avlarını bir mağaraya getirmişler. Aslan kurda dönerek ?Hadi bakalım!? demiş. ?Şu hayvanları paylaştır da karnımızı doyuralım.? Demiş.

 

Kurt ezile büzüle: ?Ey büyük sultanım.? Demiş. ?Şu öküzü siz buyurun, keçi benim, tavşanda tilki kardeşin olsun.? Demiş.

 

Aslan birden çok kızmış. Ve ?Bre küstah!? demiş. Sen kim oluyorsun? Ben varken sana pay etmek düşer mi?? Sonra da bir pençe darbesiyle kurdu yere sermiş. Bu kez tilkiye dönüp ?Öyle aval aval bakma da paylaştır şu avları bakalım.? Demiş.

 

Tilki ?Pay etmek haddim değil ama madem emir buyurdunuz söyleyeyim. Tavşan sabah kahvaltınız, öküz öğle yemeğiniz olur. Keçiyi de akşam yersiniz.? Demiş.

 

Aslan bu paylaştırmadan çok hoşlanmış ve tilkiye, bu kadar adil bir paylaştırmayı nereden öğrendiğini sormuş. Tilki de: ?Yüce efendim!? demiş. ?Şu haddini bilmez kurdun halinden öğrendim.? Demiş.

Aslan İle Kurbağa selenay nuşin ekinci

Güzel bir günde aslan ormanda gezintiye çıkmış. Bir süre dolaştıktan sonra dinlenmeye karar vermiş. Bir derenin yakınında ağaçların altına uzanmış amacı biraz uyumakmış tam uykuya dalacakmış ki bir ses duymuş. Hemen kalkıp sesi dinlemeye başlamış ancak duyduğu sesi tanıdığı hayvanların hiçbirinin sesine benzetememiş. Aslanı hafiften bir telaş almış, kendi kendine; "bu ses neyin sesi acaba?" diye söylenmiş. "bu ses kime aitse acayip gürültü çıkartıyor, sesi bu kadar güçlü olduğuna göre sanırım oldukça iri bir hayvana aittir, aman dikkatli olayım, bana saldırmasın." sonra aslan otların arasına gizlenip bir süre beklemiş. Ses aslana yaklaşmaya başlamış, aslan vücudunu gerginleştirip, saldırı durumuna geçmiş. O anda dereden bir kurbağa sıçrayıp kıyıya çıkmış, meğerse o korkunç ses kurbağadan çıkıyormuş.Aslan kurbağayı görünce rahat bir nefes almış, öfkeyle kurbağaya bakarak: "bak şu bücüre," demiş "boyuna bakmadan nasılda gürültü yapıyor.sesini duyan kurbağayı dev gibi bir hayvan sanacak, ben ormanlar kıralı aslanı bile korkuttu"

Kumbara İrem Nisa Tayyar

Çocukların odasında, gar dolabın üstünde oldukça yüksek bir köşede fil biçiminde içi ağzına kadar para dolu bir kumbara varmış. Gar dolabın tepesinde yer aldığı için odada olup biteni seyredebiliyor, karnındakilerle her şeyi satın alabileceğini düşünüyordu. Buda onu çok mutlu ediyordu. Odadaki tüm oyuncaklar beraberce oynarlardı fakat fil kumbarayı oyuna çağırmak için davetiye göndermek gerekiyordu. Çünkü aşağıdaki konuşmaların duyamayacak kadar yüksekte idi. Aşağıdaki oyunları, eğlenceleri yalnızca seyretmekle yetinirdi. Kumbara bu duruma çok üzülmüş çok kızmış ve hayallere dalmıştı. Bir süre sonra bom.... fil kumbara paramparça yerde yatıyordu. Tabi içinde fırlayıp dört bir yana saçılan paralarda oradan oraya yuvarlanıyor, dans edip duruyordu. Paralar dünyaya yeniden gelmişçesine bir anlık dahi olsa özgürlüğün tadını çıkararak dans ederken fil kumbaranın parçaları da bir kutuya konuyordu. Her şeyin bir başı bir sonu vardır derler. Umarız yeni kumbaranın başına aynı şeyler gelmez.

Mızmız Ali ÖZLEM

ALİ ADINDA BİR ÇOCUK VARMIŞ. BU ÇOCUK ELİNDEKİLERLE YETİNMEYİ BİLMEZMİŞ. BİR GÜN ABİSİNDE GÖRDÜĞÜ TELEFONDAN AYNISINI ALMAK İSTEMİŞ. HEMEN ANNE VE BABASINA BEN DE ABİMDEKİ TELEFONUN AYNISINI İSTİYORUM DEMİŞ. ANNESİ VE BABASI YAŞI OLMADIĞNI VE ALMAYACAKLARINI SÖYLEMİŞ. ANNESİ VE BABASI AMA ALİ YİNE TUTTURMUŞ. BANANE BEN ONDAN İSTİYORUM ONU BANA ALIN DEMİŞ. VE BAĞIRMAYA BAŞLAMIŞ. BABASI ALİYE DAYANAMAMIŞ. BAĞIRMIŞ. YETER ARTIK ALİ! ÇABUK ODANA O TELEFONDA ALINMIYOR DEMİŞ. ALİ OFLAYA PUFLAYA ODASINA GİTMİŞ. YEMEK VAKTİ GELİNCE ANNESİ YEMEK HAZIR DEMİŞ. VE ALİYİ ÇAĞIRMIŞ. ALİ HİÇ BİRŞEY YEMEMİŞ. ODASINA GİDİP CAMDAN BAKMAYA BAŞLAMIŞ.O SIRADA BİR ÇOCUK GÖRMÜŞ. ÇOCUK ÇÖPTEN YEMEK YİYORMUŞ. HEMEN ANNESİNE GİDİP ÇOCUĞU SÖYLEMİŞ. ANNESİ TAMAM O ZAMAN O ÇOCUĞADA GİDİP YEMEK VERELİM. HATTA BUGÜN KONUĞMUZ OLSUN DEMİŞ. ALİ ÇOK SEVİNMİŞ.HEMEN GİDİP ÇOCUĞU ÇAĞIRMIŞ. BİR DAHA DA MIZMIZLIK YAPMAMIŞ...

 

Yaramazlık Yapan Çocuk gamze değirmenci

Bir gün osman ile mustafa okula giderken osman her zaman uslu durmaz mustafayı rahatsız ederdi. bu yüzen mustafa arkadaşı osmandan uzak durmaya başladı bunu gören osman çok üzüldü ve arkadaşı mustafaya sordu sen neden benden uzak duruyorsun diye sormuş mustafa sen beni her zaman rahatsız ediyorsun bu yüzden senden uzak duruyorum demiş bunu duyan osman arkadaşı mustafadan özür dilemiş ve mustafa arkadaşı osmanın özrünü kabul etmiş ve bubdan sonra osman arkadaşı mustafayı ve başkalarını rahtsız etme huyundan vazgeçmiş ve mustafa buna çok sevinmiş ona aferin sana osman yaramazlık yapmayınca daha iyi birisi oluyorsun demiş ve osmanda gerçektenmi diye arkadaşı mustafaya sormuş ve osmanın arkadaşı mustafada gerçekten osman demiş bunu duyan osman çok sevinmiş ve bundan sonra seni yada başkalarını hiç rahatsız edip onların rahatlarını bozmıycam demiş buna arkadaşı mustafada çok sevinmiş ve o günden sonra osman ve arkadaşı mustafa mutluca okullarına gitmişler buna mahalledeki komşularıda çok sevinmişler ve komşularda bu davranışı için osmanı tebrik etmişler.

# Amatör Kısa Masallar Ekleyin

Diğer Sayfalar:
1 [2]3 4 5 6 7 8 9

Bu bölümde içerik olarak kısa olan masallar ve amatörce yazılmış masallar yer almaktadır. Amatör masallar (saçma da olsa) yazan kişileri teşvik amacıyla yayınlanmaktadır. Siz de yazdıklarınızı masal Amatör Kısa Masallar Ekle bölümünden yayına ekleyebilirsiniz.

Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler