Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
ilep ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Bağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İttifak Etmek
- Yolsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
- Fut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Kesmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Natuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylevci
- Şövenist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irkçı
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- İcra Vekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan
- Hemcins kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türdeş, Soydaş, Kökteş
- Vükela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar, Vekiller, (Alay) Kibar
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tum
- Trade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim
- Seçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercih, Yeğleme, Saylav, Seçki
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Dombay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Başvekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Namahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
- Gerekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Akdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin Darısı, Cin Mısırı, Darı
- Nohut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezelye
- Birkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Az Sayıda, Çok Olmayan, Bir Niçe
- Sadakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık
- Dayanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
- Çevrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Sonra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri
- Klan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Hizmetkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşaklık
- Hayallemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Kötek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
- Gammazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğullamak, Kötülemek, Satkınlık Etmek
- Abdarlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfadelilik, Manalılık, Tesirlilik
- Girişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Teşebbüs
- Uydurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Bencil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü