Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zarafatçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Evham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
- Aymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Dallı Budaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Kolayca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
- Silme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptal, Tamamen
- Dizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Bürokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
- Selfie kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oz Çekim
- Şırınga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne, Enjektör
- Sevatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Laboratuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylik
- İkrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça Söyleme, Onama, Kabul, Tasdik
- Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
- Biçimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeklî
- Fark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Üstelik, Tefrik, Başkalık
- Sonsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyet
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Alaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişik, Yakınlık, Bağlantı, Komünikasyon, Ulaşım
- Pişeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
- Dört Kaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıyığı Yeni Terleyen
- Makaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
- Erir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Yüzlemece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi
- Genişletme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşmil
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Yanıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehiv, Yanlışlık
- İndikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Terim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
- Taam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Yemek, Yiyecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü