Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Kibritçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Takva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahtan Sakınma, Züht
- Fiilimsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsi
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- İkrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul Etmek, Söylemek
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Nevroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı
- Lalüebkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Tebligat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirimler, Bildiriş
- Tullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak
- Tümevarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usa Vurma Yolu, İstikra
- Muhmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Ejderha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Ejder, Büyük Yılan
- Kırgavul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülün
- Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Güzel, İyi, Mahir, Yarar, Uygun, İşe Yatkın, Düzgün, Açık, Fasih
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Kapkaranlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zifiri
- Foto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık
- Andıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtıra, Ajanda
- Beribenzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Bayağı, Sıradan
- Kodifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Hudayinabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Muhasebeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayman
- Deruhte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenmek, Üzerine Almak
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Danışman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslahatçı, Müşavir
- İnanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, Teminat
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- İstişare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Soydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemcins
- Uslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durulmak, Düzelmek, Islah Olmak
- Bastık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- Bılkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Erimek, Yumuşamak
- Sürdürümcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abone
- Tırmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Müfteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü