Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mertebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım
- Beniâdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdemoğlu, İnsan, İnsanlar
- Densiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz
- Endişe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Korkmak
- Tiksindirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mekruh
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Sembolizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simgecilik
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Fedakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özverili
- Yazıklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Kahvedanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Hiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelendirmek, Kızdırmak
- Mürettiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizmenlik
- Yeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman, Vekil
- Lokma Tatlısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Oldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirmek, Olgunlaştırmak
- Havmana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayırlık
- Yansıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekopraksi
- Açıkgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Uyanık, Cingöz, Jandarma
- Sakinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Havut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve Semeri
- Temenni Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Kokmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Miskin, Tembel, Kokuşuk
- Hudutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırsız, Sonsuz
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Hırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Sövüşçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
- Tahrip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yıkmak
- Öç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikam
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Tıkışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Âlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin, Bilge
- Menajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Mevcudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Üslupçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
- Namünasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü