Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yargı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Deli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
- Sucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Mısdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Vehimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntusuz
- Meşbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
- Kâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Alma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntı, İktibas, Kabız, Transfer
- Otalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek
- Ayrıcalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Alınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncinmek, Gücenmek, Darılmak, İçerlemek, Kırılmak
- Sadır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Kati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
- Çekilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
- Özürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Aşpaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
- Öteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici
- Haksızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizce
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Elinin Körü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Lain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lanetlenmiş
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Tokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
- İşbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
- Tiksinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefret Etme, İğrenme, İkrah, Nefret, Tiksinti
- Riayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Yadsıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Kros kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Koşusu
- Ikınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
- Atlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek
- Alıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- Zamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırımlı
- Ocak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü