Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Vuslat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavuşma, Görüşme, Ulaşma, Erişme
- Eşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Abatlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelleşme, Şenlenme, Yakşılaşma
- Pepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Gerdanbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık
- Dünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün
- Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kuvvetli, Sert
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
- Otoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızyolu, Otoyol
- Güllabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Kurnaz
- Vedalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlaşmak
- Tonbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orkinos
- Tedhiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırma, Terör, Yıldın
- Cebin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Korkak, Yüz
- Issız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenha, Yaban, Sahipsiz
- Takaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlama, Başa Kakma
- Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
- Kader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Mukadderat, Yazgı, Talih, Devran, Kısmet, Tecelli
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Teceddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilik
- Mevsim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Zaman
- Kolektivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşacı
- Kontrolcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
- Sınırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Canı Tez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Protez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma
- Zaviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Irgat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rençber, Rençper
- Acıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhamet, Rahim
- Kütük Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütük
- Mahfil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı Yeri, Dernek, Çevre
- Pisletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Gümrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zinde, Bol, Sık, Çok, Gür
- Halk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor
- Tercüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen, Dilmaç, Tilmen, Çevirici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü