Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yanıkara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- İlerleyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir, Tempo
- Andaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigar, Anı
- Salıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Vira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- Kebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçe
- Tas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak
- İfşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
- Konsey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Şura
- Lale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- Sırılsıklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Adamakıllı, Çok Islak, Sırsıklam
- Zifiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
- Makrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçete
- Elebaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Çete başı, Kuldurbaşı, Sergerde
- Rey Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek, Oy Vermek, Ses Vermek
- Endişeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılı
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Lehimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Otantik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orijinal
- Şahadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıklık, Şahitlik, Şehitlik, Kutsal Ölüm
- Durulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Uslanmak, Yatışmak, Sükun Bulmak
- Melankoli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzün, Kara Sevda
- Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare, İş, Mesele
- Hazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
- Aşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Ayazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak, Donmak, Üşümek
- Nezafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlik
- Aymazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Uyku
- Kırkmerdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik Yokuş
- Müteferrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık
- Kurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
- Çekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
- İhtiyari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
- İnkişaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açınım, Gelişme, Gelişim
- Muktebes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntılanmış
- Sahife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü