Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Makrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçete
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Hâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
- Çalıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Kemik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap, Sümük
- Kavga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak
- Şatu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça
- Şebeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Kızoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Sütun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek
- Bungunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Menkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır, Çeke; Söylenegelmiş
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Hissiselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Conta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtaç
- Açıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah Etmek, Tavzih Etmek, Göstermek, Yayımlamak
- İbadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma, Ayin, Kült
- Bukağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
- Yahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Firar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçma, Kaçış, Kurtulma
- Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Meteorit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göktaşı
- Frame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
- Isı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet, Sıcaklık
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
- Tosun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- İçilecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek
- Neşter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisturi
- Affeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek
- Yansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Ulaşmak, Vurmak, Tepmek
- Düzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak
- Kaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Divane
- Fazlaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokça
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü