Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Wc kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Düalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkilik, İkilem
- Ülfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Gök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
- Adabımuaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü Kuralları
- Tumturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Şatafat
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Makale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazı
- Güzellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Yumuşaklık
- Huluskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, İçten, Şakşakçı
- Geçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Uyuşma, Maişet, Dolanma, Uyum
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Haletiruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahvaliruhiye
- Sinirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Kızmak, Köpürmek, Öfkelenmek, Feveran Etmek
- Farklılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalık, Değişiklik, Ayrımlılık
- Gereğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Kapanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Vestiyerci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılıkçı
- Tasavvuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemselcilik, Sufilik
- Geçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
- Çolpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksiz, Hünersiz, Acemi
- Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
- Girev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine
- Merak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Heves, Kaygı, Tasa, Bilseme, Arzu
- İnanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, Teminat
- Alakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Lüpçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Uzun Dişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Hırslı, Tamahkâr
- Pankart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uranlık
- Yıkılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kızıl, Zer
- Bed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Tutkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiraslı
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Saik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtki, Sebep, Neden, Güdü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü