Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Urgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement, Halat
- Çedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Terlik
- Bilcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Derli Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selikalı
- Üşenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşeklik, Tembellik
- Rabbani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Tahsisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenek, Karşılık, Ayrıltı
- Dalda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
- Dinçlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Mecal
- Yeteneksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Sığırgözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öküzgözü, Arnika
- Çentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertik, Nişan, Küçük Oyuk
- Legalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasallık
- Hatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
- Kolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız, Bekçi
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Kül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavurmak, Yakmak
- Ekenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezra
- Iskatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık Dilencisi
- Kompozit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Boz Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Şekersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Görkemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Muhteşem, Haşmetli
- Flavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flüt
- Nümayende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Temsilci
- Öğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğürmek
- Kurk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka
- Etlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek, Şişmanlamak
- Sinirlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germek, Kızdırmak
- Hafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Güzaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
- Mahlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç
- Yaratık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahluk, Canlı
- Başlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
- Gürpedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Cennetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennetmekân, Günahsız, İyi
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Estelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Anıt, Yadigâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü