Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Tahvil Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Sakametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Ferdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi, Özel, Bireysel, Kişisel, Tek Başına, Tekçe
- Arşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Desterhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
- Hançere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırtlak
- Galat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış, Uyduruk, Hata
- İkdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli Uğraşma
- Dalkavukluk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Uzatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek
- Peyk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardaç, Uydu
- Memlûk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köle
- İstisnai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Ayrık
- Biyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi
- Bocalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıkmak, Şaşmak
- İçyüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahiyet, Zamir, Künh
- İrmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Un, Yarma
- Avantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Kazanım, Yarar, Kazanç, Kar
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Islah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Ekosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankısız
- Şaşırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize
- İştial Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Parlamak
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Kala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
- Avare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Aylak, Başıboş, İşsiz, işsiz Güçsüz
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Ecel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamın Sonu, Ölüm Zamanı
- Dizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Bileşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep, Basit Olmayan
- Duygulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas, Hisli, Yanık, İçli
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
- Abstraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyutlama
- Geçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Kalıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsiyet, Soya Çekim, Veraset
- Razı Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Tutum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Ekonomi, Gidiş, Hâl, Hareket, Hareket Tarzı, Hesap, İdare, İktisat, Seçenek, Şekil, Tavır, Yol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü