Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Avantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Kazanım, Yarar, Kazanç, Kar
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Hop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayan
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Dallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budamak
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Temkinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ilımlı, Ölçülü, Sakınımlı
- Mutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılmış, Alışılan, Her Zamanki
- Süprüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp, Zirzibil
- Islakkarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Ürkek
- Uzanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Ulaşmak, Yetişmek
- Ya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bes, Evet, Veya
- Raf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Prostat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestanecik
- Hapşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırmak
- İnkılâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
- Palmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latanya
- Sahiplenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Nim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarı
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Merak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Yolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Çiftlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin Sahası
- Matlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluklaşmak
- Terim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Kilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Cırmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Zengin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Belgesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokümanter, Senetli
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Hayâsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü