Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Trabzan ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Masraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalı
- Şövale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Koltuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Kırmızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
- Dulda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Siper
- Müdürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdüriyet
- Donanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Erişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrak
- Kervankıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan
- Saten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
- Lakayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Çıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Karikatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Mükemmellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Modernizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilikçilik
- Astronot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı
- Şahsiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilikli
- Söyleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasbihal, Musahabe, Sohbet
- Mayo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimme Tumanı
- Pekitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
- Duygulanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Kıvırcık Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Kadın Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Derpiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörmek
- Mutabakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- İskambil Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Ziraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik
- Çelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak, Çalmak, Engellemek
- Zarafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Nezaket, Zariflik, Güzellik
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- Bildirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Tebliğ
- Verimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
- Donanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Gücü
- Umma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümit
- Yaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermek, Duyurmak, Otlatmak, Neşretmek, Vermek, Yazmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü