Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Tandans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim
- Nüve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek, Özek
- Paradoksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişkili
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Dil Cambazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- İrdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik, Araştırmak, Tetkik Ve Tetebbu Etmek, Mütalaa Etmek
- Yüze Gülücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Riyakâr
- Davet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Öd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra
- Karaborsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Pazar
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Din Ayrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İladini, Laik
- Anıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
- Sivrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek, Seçilmek, Yükselmek
- Tamağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Semavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göksel, Ulvi, Gökçül
- Baygınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Çekinmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Kanıksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Usanmak
- Kamburluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümseklik
- Terhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme
- Tümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Sağlık Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıfzı Sıhha, Hijyen
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Dokümanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Anlaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
- Angaje Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Prototip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekörnek
- Çokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya
- İp Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kelepin Ucu
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- İdmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ham
- Mütekasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç
- Tutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Kesilmek, Olmak, Sevmek
- Nasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Malkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Vebası
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Kap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Kapak, Örtü, Yüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü