Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
- Jale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırağı, Çiğ
- Duş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Dökünme
- Kıssalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
- Havut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve Semeri
- Otomatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Kuran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam-ı Kadim, Mushaf
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Zula Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Gizlemek, Saklamak
- Gayritabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Hainlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Kayarto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Yıldıramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak
- Ötürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Fondöten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Mevcudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Pozometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne
- Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Öldürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katil
- Fazlalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Artı, Bolluk
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Bitirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane, Yaman, Zeki
- Yük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Mera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Yollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Atmak, Çekmek, Çıkarmak, Sunmak
- Dürümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak
- Yanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanma, Şikayet, İlenme, Beddua; Tekrar
- Sebil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Hayır
- Hulul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Ateşlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararetlenmek, Isısı Artmak, Aşka Gelmek, Coşmak
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü