Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beyyine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kanıt
- İkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmazlık, Tefrika
- Asistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Cennetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennetmekân, Günahsız, İyi
- Antagonizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
- Tövbekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli
- Eklenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, İlişik
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Kökleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
- Koza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama, Kozalak
- Baş Göz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Kohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Hısım
- Jüpiter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erendiz, Müşteri
- Feyizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Sakitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Darlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Tarhana Çorbası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarhana
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Mahsul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul, Ürün, Verim, Yapıt
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Periferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
- Emanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Muhteriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen
- Salamanje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek Odası
- Viyolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemancı
- Merih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıt, Mars
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
- Tahıldöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düven
- Sık Sık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez
- Varol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Feza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Uzay
- Bodyguard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu
- Barikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- İtinasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özensiz, Gelişigüzel, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- İllet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Güçlü, Canlı, Genç, Muhkem, Müsterih, Sağlam, Taze, Zinde, Tendürüst, Tüvana
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü