Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Minimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari, En Az, Azra, En Aşağı
- Uzantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatılmış
- Tiran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
- Hamiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Not, Ek Cümle, Eklenti
- İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde
- Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Açılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küşat
- Kalabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham, Kargaşa, Ordu
- İtfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönüm
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Zümre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür
- Etil Alkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Tıpatıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı
- Periyodik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Süreli, Dönemsel, Süreli Yayın
- Buut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Uzaklık, Uzunluk
- Sıdk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Alışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Bulmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmece
- Ayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
- Yelpik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Darlığı, Astım
- Toplama İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı
- Birdenbire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Gafleten, Yekten, Hemencecik, Beklenmedik Anda
- Harcama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Sarfiyat
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Kombine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplu
- Bir Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Yısa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Gladyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüşçü
- Soldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Alakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Pişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Üstenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Tıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
- İttihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Soğutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Demek Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
- Ağırsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksünmek
- Çeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü