Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlı
- Cevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Elmas, Mücevher
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Endoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçderi
- Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Güdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saik
- Geçen Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
- Vesayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasilik
- Nevmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Bayındırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Nikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Örtüsü, Peçe
- Uygulanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli
- Gafleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire, Zıpçıktı
- Sallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak, Savsaklamak, Savurmak, Yellemek, Hareket Ettirmek, Baştan Savmak
- Engellenmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgür
- Garipsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
- Katlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Tahammül
- Kabadayılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caka
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
- Darbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevriliş, Şut, Vuruş, Çarpış, Yönetimi Devirmek
- Yakışık Almamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
- Erdemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksek
- Nan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Er kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken
- Gökçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Şirin
- Korkmama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Adale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kas
- Kutsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis Etmek
- Emek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Çalışma, Ceht, Himmet, İş, Mesai
- Kırpıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Karikatürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karikatürist
- Biçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
- Gösterişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
- Tertipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Savruk, Dağınık
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü