Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- İtimat Reyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven Oyu
- Borcu Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
- Teşkilatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçülük
- Tıpkısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşi, Aynı, Örnek
- Endaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Bir Vakitler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Nostalji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmişseverlik, Gündedün, Eskiye Özlem, Eslem
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Zindelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
- Haletiruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahvaliruhiye
- Hazımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirimsizlik
- Rende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaç
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Pestenkerani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Değersiz, Önemsiz
- Düğürcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simit
- Kârgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâgir
- Tesadüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- İman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İnan
- Uyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye
- Ufalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Kasaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Belde, Bucak, Kent
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Lakırdıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Geveze
- Dozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Düzler
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Abluka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
- Tur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Dolaşma, Devir
- Meteorit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göktaşı
- Memba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Dönüşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahavvül; İnkılap
- Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Trikotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgücülük
- Yalan Yanlış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Üstünkörü
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Borçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü