Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tanıtma Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jenerik
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Orta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Orantı, Tutarlı, Vasat
- Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
- Muavenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Diş Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Sakınmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
- Grafolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilimci
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Okuryazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş, Bilgili, Aydın, Alim
- Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
- Evham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
- Hap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Yutmak
- Hazımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirimsizlik
- Görünüşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sureta
- Septik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Mutasavver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Müştehi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Kiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
- Solgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak
- Baharat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otyam, Bahar, Edviye
- Gurup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Arpacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt Dirseği
- Barış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulh, Hazar, Müsalaha, Barışmak
- Dupduru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Yurttaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatandaşlık
- Bağımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak
- Ufuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Görüş, İhata, Gözerimi, Çevren
- Diyagram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizenek
- Tecrübeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimli
- Bozuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- Soyutlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrit
- Esrarengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemli
- Kabilinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi
- Transformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Zevzeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herze
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü