Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Esrarengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemli
- Hayati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Yaşamsal
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Zuhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünme, Ortaya Çıkma, Belirme
- Temettü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Bravo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
- Duraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak
- Yaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pala, Sergi
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Gicişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Veli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Ermiş, Mukaddes, Pak, Sorumlu, Eren
- Payizde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Reddetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Zırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Ülküsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdeal
- Sundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Göçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
- Öğütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat Etmek
- Biat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinin Egemenliğini Tanıma, Tapu Kılma
- Gezmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Çıtak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Mutlakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
- Mesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışma, Emek, İş
- Şelâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Çavlan
- İcmal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Ulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
- İstikrarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Sismometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Müstaceliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedilik
- Henüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
- Vakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
- Natuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylevci
- Güncel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüel, Mühim, Şimdiki
- Harmani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pelerin
- Ali Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Dolunay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedir
- Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü