Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Talepkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
- Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
- Veliyullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Müsriflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, İsraf
- Meknuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Zebunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Halihazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiki Durum, Bugünkü Durum
- Fırtınalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Altıntop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Greyfurt
- Sefir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Elçi
- Gidiş Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
- Vacip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
- Pusat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
- Hat Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- Galiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimal Ki, Olabilir Ki, Görünüşe Göre, Anlaşılan, Kuvvetle Sanılır Ki
- Çapanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başa Dert Olacak Durum
- Firez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin
- Şimşekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Fon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
- Empati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaşlık, Özdeşlik, Diğerkâm
- Mecburiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
- Gönül Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet, Şükran
- Maske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçe
- Akil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Kısmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Büzmek, Ezmek
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Mahvetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Aylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Zamanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
- Demin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
- Gereksinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Kurcalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
- Kirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Sıdk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Dağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarumar, Karışık, Saçılmış, Savruk, Perişan, Dikkatsiz, Derbeder, Jülide, Pejmürde, Perakende
- Kol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü