Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mahvetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Terk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Koymak, Vazgeçmek
- Çitmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
- Muhabbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi, Yarenlik, Söyleşi, Dostça Konuşma
- Haset Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Taslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Satmak
- Modernleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Düzenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Eğlenceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matrak, Şen
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Engelleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
- Başnazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Yapı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Penguen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Sağalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, İyi Olmak
- İnformal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Yaygın
- İtimat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Buhari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şömine
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Teori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye
- Tarhana Çorbası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarhana
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Naşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Tabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Kenar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Bir Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Eskiden, Vaktiyle
- Hafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Servi Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servi
- Vabeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Ön Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm
- Simgeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsil
- Kredi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Güven, İtibar, Para, Saygınlık
- Uyruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet, Tebaa, Vatandaş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü