Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Ayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
- Print kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Buhurdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsülük
- Zerzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güveri, Sebze, Yeşillik
- Üs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
- Kalmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Kural kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Nizam
- Bağıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Mahviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- Tünel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delme Yol, Geçit
- Alan Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Madde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Unsur, Özdek, Öğe, Husus, Öz, Şey, Nesne
- Kurk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka
- Güya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Sözde
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Kostik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşındırıcı, Yakıcı
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Nev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Çeşit, Tür
- Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Kazaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazara
- Anakara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta (Doğrusu ana kara olarak ayrı yazılır.)
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Dinlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat, Tatil
- Kayırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Arka, Dayı, Torpil, Mültemis
- Kıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Kolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız, Bekçi
- Zarafetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Mezun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmiş, İzinli, Yetkili
- Zaman Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Sayman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhasebeci, Muhasip, Hesap Uzmanı
- İzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış
- Foga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü