Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Foga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Ad Çekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kura
- Buruşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırış Kırış, Pürüzlü, Kıvrım Kıvrım
- Dönek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak
- Koçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı
- Ateş Parçası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Canlı
- Mevkuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
- Küllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutulmak, Yadırgamak
- El İşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
- Mistisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemsellilik
- İskorpit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Balığı
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- İndividüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci
- Aile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bark, Kodak, Odbaşı, Eş, Ev, Familya, Karı, Ocak, Sülale
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Bönlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
- Sağlık Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıfzı Sıhha, Hijyen
- Güçlükle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
- Ruhlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Punt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Altüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- Dâhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deha, Öke, Olağanüstü Yeteneği Ve Yaratıcı Gücü Olan Kimse
- Angıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanat
- Astronot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı
- Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Sonratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek
- Abstraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyutlama
- Form kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Irmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehir
- Bekleyivermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Badik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek, Palaz, Kısa Boylu
- Direngen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı, Anut, Muannit
- Din İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet
- Gider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masraf, Harcama, Çıkar, Mahariç, Masarif
- Sızgıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavurma
- Sobelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
- Meşime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son
- Sıyrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşanmak, Çıkmak, Kurtulmak
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü